ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

KAYSERİ TARİHİ

kayseri tarihi eserleri
kayseri tarihi
kayseri  mimar sinan
kayseri sabancı
kayseri çeşmeler
kayseri kaleler
kayseri camiler
kayseri turizm
kayseri resimler
kayseri fotoğraflar
kayseri manzaralar
kayseri görüntüler
kayserikültür
kayseri sanat
kayseri hanlar
kayseri kervansaraylar
kayseri konaklama
kayseri otel
kayseri pansiyon
kayseri yurt
kayseri erciyes
kayseri kayak
kayseri ekonomi
kayseri sanayi
kayseri ticaret
kayseri organize
kayseri tarım
kayseri hayvancılık
kayseri konut
kayseri emlak
kayseri kiralık
kayseri satılık
kayseri araç
kayseri arsa
kayseri sağlık
kayseri hastahanesi
kayseri eğitim
kayseri okul
kayseri lisesi
kayseri gül
kayseri ulaşım
kayseri haber
kayseri haritası
kayseri doğa 
kayseri gezi
kayseri tatil
kayseri coğrafya
kayseri iklim
kayseri nüfus
kayseri 
Bu harâbeler Erdemli, Doğanlı, Araplı ve Göreme’dekilerle aynı özelliği taşır. Başköy’deki büyük kiliseye yer altı kanalları ile bağlıdır. Hepsi fresklerle süslüdür. Kayabaşı Mağaraları: Bünyan ilçesi yakınında olup, ilk çağlara âit sanat izleri bulunur. Roma Mezarı: Sahabiye Medresesi yanında M.Ö. üçüncü asra ve Romalılara âit bir mezardır.
 Fraktın Yazılı Kabartmalar: Develi ilçesi Fraktın köyü yakınında kayalar üzerinde Hititlere âit yazı ve resimlerdir. İmamkullu Kabartmaları: Develi ilçesinin İmamkullu köyü yakınındadır. Büyük bir kaya (Şimşek Kaya) üzerine yazılmış hiyeroglif yazılar ve kabartma resimler Hititlere âittir. Yemliha Kartalı: Kayseri müzesinde bir Hitit eseridir. Yekpâre granit taştan yapılmıştır. 2 metre 20 cm yükseklikte ve 4 ton ağırlıktadır.
İç Kale, Selçuk Sultanlarından 1.Alaeddin Keykubad tarafından 1224 yılında yaptırıldı. Kale'nin yapılış tarihini daha eskiye, Bizans dönemine götürenler de vardır. Ancak, birçok araştırmacı, burasının Selçuklular zamanında bugünkü şeklini aldığını söylerler. Kale, büyük bir ihtimalle, dış baskılara, şehri zaman zaman yağmalamak isteyenlere karşı korumak maksadıyla yapılmıştır.
 Kurulduğundan beri, ticari hüviyeti yüksek olan şehirde, tacirler ve zenginler olduğu için, hemen her işgal ordusu Kayseri'ye göz dikmişti. işte, bu saldırılar için kesin çözümü kale sağlamaktaydı. Yüksek duvarlarla çevrili olan bu binanın etrafında hendekler vardı ve bu hendeklere de su verildiği için buraya yabancıların girmesi hayli zordu. 
Ayrıca, üstündeki gözetleme kuleleri burasının sürekli stratejik önemi taşıyan bir yerleşim alanı oldugunu da göstermektedir. Kalenin iki kapısı da devamlı kontrol altında tutuluyordu. Kayseri'nin Osmanlı'ların eline geçmesi üzerine, Fatih Sultan Mehmet, kale içerisindeki Camiyi yaptırdı. Yanına da bir çeşme inşa ettirdi. Ancak bu çeşme zamanla ortadan kayboldu.
Surlar, Miladi 5.Asırda, Bizans imparatoru Jüstinyen tarafından yaptırılmıştır. O dönemde dış akınlara karşı yaptırılan surlar oldukça yüksek ve genişti. Kalıntılarından da anlaşılacağı üzere sığınma yerleri gözetleme kuleleri ve burçları bulunan bu surlar, döneminde de şehri kuşatma görevini devam ettirmiştir. O yıllarda saldırılarda zaman zaman tahrip olmuşsa da, bunları 1. Alaeddin Keykubat onartmıştır. Bugün modern bir şehrin kurulduğu bu surlar içerisinde, eskiden 19 mahalle vardı. 
Surlar’ın Güney köşesinde Yoğunburç, o dönemki tabiriyle ''Pasban'' (bir karakol) kuzey köşesinde ikinci Pasban yer alıyordu. Ana giriş kapısı kuzeyde olan surların bu kapısını Meydan kapısı deniliyor ki, şimdiki iki Kapılı Meydan Camii ile Kale'nin arasında bulunuyordu. Diğerleri ise, Yeni Kapı, Sivas Kapısı, Kiçikapu, Boyacı Kapısı adlarını almaktadır. Surlar'ın sadece kuzey ve doğu cephelerinden bazı kalıntılar bulunmaktadır.
Eski-Kayseri Malatya yolu üzerinde Bünyan'ın Karadayı köyünde bulunan Kervansaray , Selçuklu dönemi özelliklerini gösterir. Han, yazlık ve kışlık olmak üzere açık ve kapalı iki kısımdan meydana gelmiştir. Kışlık (kapalı) kısım Sultan 1. Alaeddin Keykubad devri, (1219-1236) sonlarında, avlu kısmı ise (1240) yılında Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında, Atabey Emir Celaleddin Karatay tarafından yaptırılmıştır. 
Kervansarayda kışlık kısmın yanı sıra, avluya açılan kapalı odalar, Mescid ve Hamam yapıları bulunur. Hanın giriş kapıları, Mescidi, çörtenleri avluya açılan eyvan üzerindeki süslemeleri oldukça önemlidir. Bitkisel geometrik motifler yanısıra, hayvan ve insan tasvirleri de dikkati çeker. insan tasvirlerini giriş kapısı (portal) üzerinde palmet dalları arasında görebiliriz. Masifduvarları ve destek kuleleriyle kale manzarası hakimdir.

Kayserilde 1859’da inşa edilmiştir. Büyük bir çarşıdır. Vali Muammer Bey 1910'1u yıllarda bu çarşının üst kısmını yıktırarak açtırdı. Ancak, bu durum çarşının tahribatını hızlandırdı. Ağır kış şartlarında burasını koruma imkanı olmadığı için çarşıdaki yıkılmalar arttı. Bunun üzerine 1980’li yıllarda burada yeniden bir onarım programı uygulamaya konuldu. 
1990’da tamir edilen bölümlerden bir kısmı açıldı. İnşaatın büyük bir bölümü tamamlanmış durumdadır. Kalan kısmın tamamlanması için çalışmalar sürdürülmektedir. Vakıflar tarafından kontrolü üstlenen çarşı aslına uygun olarak inşa edilmektedir. Cumhuriyet alanının güney cephesini kaplayan, Kale ile Bürüngüz Camiinin arka kısmında 100 bin metrekareye ulaşan bir alanda yeralan Kapalı Çarşı, Günümüze sağlam ulaşabilen ve onarımıyla ayakta kalabilen önemIi bir tarihi eserdir.
Kayseri Kalesi : Şehir merkezinde, Kayseri surları ve kalesi geniş bir alana sahiptir. Roma İmporaloru III. Gordianus zamanına (M.S 238-244) ait sikkelerdeki bilgilere göre bu tarihte Kayseri'de surların inşa edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bizanslılar döneminde Justinian şehri koruyabilmek için esas suru daraltmıştır. Kayseri Kalesi iki bölümden ibarettir: Dış kale, iç kale. Dış kalenin önemli bir bölümü yok olmuştur.İç Kale, hiç bir yönden dış kale ile bağlı bulunmamaktadır. Müstakil bir yapı durumundadır. Doğu ve güney kısmında ayrı biçim ve kuruluşta iki kapısı vardır.
 Sonradan Cumhuriyet Meydanına bakan üçüncü bir kapı daha açılmıştır. Kale içi, kuyumcular tarafından çarşı olarak kullanılmakta olup; ayrıca Fatih dönemine ait Kale Camisi bulunmaktadır.
Fraktin Kaya Yazıtları : Develi ilçesinin güneydoğusunda yer alır. Bir su kenarındaki kaya üzerine kabartma olarak işlenmiştir. Hitit sanatının en güzel örneklerinden birisidir. Sahne iki kısımdan ibarettir. Sol taraftakinde orta yerde duran bir sunağın iki tarafında iki şahıs karşılıklı ayakta durmaktadır. Figürlerin üzerindeki hiyeroglif (resim yazısı) yazısından sağdakinin III. Hattuşiliş, soldakinin de fırtına tanrısı Teşup olduğu anlaşılmaktadır. Kabartmanın sağ tarafındaki sahnede ise oturan tanrıça ile ayaklarına kadar inen bir örtüye sarınmış bir kadın görülmektedir. Üst tarafındaki yazılardan bu kadının III. Hattuşilişin karısı "Büyük kraliçe Pudu-Hepa" olduğu bilinmektedir.Bu kabartmanın M.Ö, XIV. yapıldığı anlaşılmaktadır.
Karakuyu Kartuşu : Pınarbaşı İlçesine bağlı, Karakuyu Köyündeki, Viranşehir höyüğünün üst tarafında bulunmuştur. Bu tür büyük blok taşlar üzerine işlenmiş kit genelde kuyu ve su başlarına konduğu bilinmektedir. Kayseri Arkeoloji Müzesine, Karakuyu Köyünden 1932 senesinde getirilmiş ve müzenin en güzel köşesine konmuştur. Hitit sanatının en güzel örneklerinden biridir. iki kanatlı Hitit Güneş Kursu stelin tam üst ortasına büyük bir incelik ve ustalıkla işlenmiştir. Kanatlarının içinin işlenişi ve süslemeleri ayrı bir özellik taşır. Hemen güneş kursunun altında Hitit Hiyeroglif (Resim yazısı) ile yazılmış iki satırlık kit yer alır. Kabartma ve kalın olarak yazılan birinci satırda; 'Hattuşili, kahraman büyük kral IV. Tuthalia büyük kral kahraman' ikinci satırda ise; Tanrı ve dağ adları sıralanmaktadır. Bugün bu satırın tam olarak okunuşunu anlamak mümkün olmamıştır.
Milletlerarası öneme sahip sulak saha habitatın da nesli tehlikeye düşmüş veya düşebilir türlerin de yer aldığı 301 kuş türü bulunması, 85 kuş türünün kuluçka yaptığı Türkiye'nin en önemli kuluçka alanlarından biri oluşu , tatlı ve tuzlu su ekosistemlerinin bir arada bulunduğu nadir bir ekosistem oluşu, Avrupa'da turna, Flamingo, balıkçıl, kaşıkçı kuşlarının bir arada kuluçka yaptığı tek alan olması, göç yolları üzerindeki önemli bir kuş toplama yeri oluşu özelliklerini oluşturmaktadır. Sahada saz, kamış(Prakmites communic), Üç köşe (Scirpus ssp.), Kındıra (Carex ssp.), sulak saha içinde Nilüfer, Göl Sarmaşığı ve yosunlar bulunmaktadır. Memelilerden; su faresi,yarasa, adalarda tilki ve tavşan, balıklardan; sazan ve bazı küçük balıklar, sürüngenlerden; su yılanı ve kertenkele, adalarda su kaplumbağası, kurbağa ve sülük bulunmaktadır.